Crisis Core-Final Fantasy VII
Hadi hep birlikte Final Fantasy 7'nin 7 sene öncesine gidelim ve Zack ile "krizin çekirdeği" ne yoğunlaşalım. İşte Crisis Core-Final Fantasy VII.
Oyunlarla ilgilenen herkes bir noktada Final fantasy markasını duymuştur diye düşünüyorum. İlk olarak 1987 yılında batmak üzere olan Square firmasının "Son Fantezisi" olarak piyasaya çıkan oyun o kadar başarılı oldu ki bitmek bilmeyen bir fanteziye dönüştü. Hatta öyle ki şu anda serinin 16.oyununu beklemekteyiz (Yan oyunlar hariç tabii ki). Final fantasy her ne kadar bir seri olsa da her biri birbirinden bağımsız evrenler içeren oyunlardan oluşuyor. Serinin her oyunu belli bir kalitenin üzerinde ve her biri farklı güzellikteki evrenlere sahip olsa da her final fantasy severin diğer oyunlara göre daha çok beğendiği bir final fantasy evreni oluyor. Çoğu final fantasy sever ve benim için de bu evren Final Fantasy 7 evreni. Bu evreni diğerlerinden ayıran benim için bir sürü sebep bulunmakla beraber en başta karakterleri ve ilgi çekici hikayesi geliyor. Büyük ihtimalle ilk tanıştığım Final Fantasy oyunu olması ile de ilgisi vardır. Aslında oyunla yanlışlıkla da tanıştım denebilir.
Yanlış hatırlamıyorsam 2009 veya 2010 yılında internette gezerken Final fantasy XIII'ün fragmanı ile karşılaştım ve aklımı başımdan aldı. Oyunun grafikleri, atmosferi, sanat tarzı gibi ilk görüşte görebileceğim her şey beni direkt içine çekmişti. Ve bu oyunu kesinlikle oynamalıyım demiştim. O zamanlar da korsan oyunlar aldığım (korsan kötü bir şey ama o zaman zaten 10 yaşında bir çocuğun oyun alabileceği bir yer de yok) bir mağaza vardı. Orada oyunlar arasında geçerken Final Fantasy oyununu gördüm. Fakat kapağın üstünde herhangi bir rakam yoktu. Ama kapakta Final Fantasy 7 Advent Children filminin kapağından alınmış Cloud ve Sephiroth vardı. Dizayn olarak o izlediği FF13 fragmanına çok benzediğinden bu oyunu o oyun sanarak aldım. Eve heyecanla geldikten sonra CD'yi taktım ve-- tabii ki bu oyun o oyun değildi. Kartondan yapılma gibi gözüken bir oyunla karşılaştım ve bir daha açmamak üzere oyunu kapattım. İlerleyen dönemlerde bir android telefon alınca ona oyun ararken tekrardan Final Fantasy serisi gözüme çarptı. O zaman daha 7.oyun telefonlara gelmemişti, ben de öylesine bakarak 3.oyunu seçmeye karar verdim. O zamanlar ingilizcem bu tarz bir oyunu tamamen anlamak için yeterli olmadığından bir tam çözüm yardımıyla oyunun sonlarına kadar gelmeyi başardım. Son boss aşırı kasma gerektirdiğinden maalesef son boss'u yenemeden oyunu bıraktım. Ama oyun çok hoşuma gitmişti. Artık JRPG'lere ısınmıştım ve diğer oyunları da deneyebilirdim. O yüzden hemen seneler önce bıraktığım oyuna geçmedim. Onun yerine Pokemon oyunlarının her birini teker teker bitirdim. Ardından araya başka oyunlar da girince Final fantasy 7 rafa kalkmış oldu. Ta ki 2019 yılına kadar.
![]() |
Final Fantasy 7-Advent Children |
2019 yılında Final Fantasy 7 Remake'in çıkış tarihinin 2020 nisan ayı olduğu gösterilmişti ve oyun için aşırı heyecanlıydım. Kesinlikle o yıllar önce hayal ettiğim fragmandaki oyunun tamamen istediğim şekilde yapılmış hali karşımdaydı resmen. O yüzden Remake'e girişmeden önce orijinal oyunu da oynama zamanım gelmişti artık. Bunun için telefon portunu kullandığımı düşünebilirsiniz fakat telefon portu baya kötü olduğu ve dokunmatik ekranlarda oyun oynamaktan hoşlanmadığım için 2019 şubat ayında çok uygun bir fiyata ikinci el bir PSP satın aldım. Evet yalnızca Final fantasy 7 için. Ama şu anda iyi ki almışım diyorum çünkü Final Fantasy 7'nin yanı sıra şu anda çok büyük hayranı olduğum Kingdom Hearts ve Persona serileri ile de tanışmamı sağladı. Sonrasında PSP aracılığıyla oyunu bitirdim ve harikaydı. Orijinal oyunu bitirdikten yaklaşık 2-3 ay sonra Final Fantasy 7 Remake geldi ve oyun tam hayalini kurduğum gibi harika olmuştu. Ona da bayıldıktan sonra artık benim için geriye dönme vakti gelmişti. Crisis Core Final Fantasy 7'e.
![]() |
Final Fantasy 7 Remake (2020) |
Crisis Core Final Fantasy 7 orijinal oyunun tam 7 sene öncesinde geçiyor ve orijinal oyunda biraz daha yüzeysel gösterilen Zack Fair karakterinin tam olarak kim olduğunu ve neden Cloud'un geçmişinde çok önemli bir karakter olduğunu bize gösteriyor. Ve bu işini gayet güzel bir şekilde yapıyor. Oyun içerisinde daha önce hiç Final Fantasy 7 oyununda sözü bile edilmemiş kişilerin olduğunu ve Cloud'un meşhur "Buster Kılıcının" nereden geldiğine kadar birçok detay öğreniyoruz. Oyunun hikayesi Final Fantasy 7 evrenine hakim olan kişiler için çok doyurucu olacaktır diye düşünüyorum. Fakat maalesef Final Fantasy 7'yi oynamayan insanlar için bazı şeyler çok havada kalabilir. Her ne kadar hikaye ve anlatımını beğensem de bazı kısımlar fan-service ve hayranların merak ettiği soruların cevabı olacak şekilde hazırlanmış. Her ne kadar kendi başına başlayan ve biten bir senaryosu olsa da asıl oyunu oynamadan yüzeysel bir hikaye gibi hissettirecektir diye düşünüyorum.
![]() |
Hikaye boyunca orijinal oyuna bolca gönderme bulunmakta.. |
Oynanış olarak oyunda sıra tabanlı ile aksiyon RPG türleri harmanlanarak değişik bir tür elde edilmiş. Biraz Witcher 1'den alışık olduğumuz sistemin Kingdom Hearts ile birleşmesi denebilir. Sistem yine orijinal Final Fantasy 7'de olduğu gibi materia sistemi üzerinden yürüyor. Materia sistemini bilmeyenler için özetlemek gerekirse, Final Fantasy 7 evreninde materia denen taşlar mevcut ve bu taşların her birisi farklı güçlere sahip. Birisi ateş büyüsü birisi buz büyüsü birisi sağlık büyüsü birisi ağır hasar saldırısı gibi tonlarca materia mevcut. Bu oyunda da Zack'in başta 5 materia slotu bulunuyor. Oyun ilerledikçe artan bu materia slotlarına dilediğinizce materia koyarak oynanışı çok çeşitli bir hale sokabiliyorsunuz. Aynı zamanda materialarınızı kullandıkça materialar seviye atlıyor ve daha da güçleniyor. O yüzden daha güçlü olmak için sürekli materialarınızı değiştirmeniz gerekiyor ki her biri güçlensin. Kısaca bir el konsolu için çok uygun bir sistem seçildiğini söyleyebilirim.
![]() |
Oyunda dövüşe başladığınız anda özel bir dövüş ekranına geçiliyor |
Bunun dışında oyunda Digital Mind Wave (DMW) adında yeni bir sistem eklenmiş. Bu sistemi çok sevmesem de bazen zorlu savaşlarda hayat kurtarıcı olabiliyorlar. DMW sistemi Zack ile belirli sayıda saldırı yapmanızın ardından otomatik bir şekilde devreye giriyor. Bu sistem devreye girdiğinde ekranda bir slot makinesi ve sayılar beliriyor. Slot makinesi içerisinde oyun boyunca daha önce tanıştığımız ve önemli olan karakterler bulunuyor. Eğer slot makinesinden 3 fotoğraf da aynı karakter denk gelirse Zack o karaktere özel bir saldırı yapıyor. Bir nevi Limit Break saldırısı gibi. Karakterlerin altında bulunan sayılar 0-7 arasında değişiyor. Ve eğer 7 gelirse Zack'in HP,SP veya AP sinden bir tanesi tam doluyor. Eğer üç 7 denk gelirse Zack level atlıyor. Bu sayılar tamamen oyun içerisindeki dövüş durumunuza göre belirleniyor. Bu yüzden DMW ekranı geldiği anda herhangi bir etki yapamıyorsunuz. Ve maalesef rastgele bir şekilde girmesi bazen sinir bozucu olabiliyor. Bazen iki kılıç sallama ile alabileceğiniz düşmanları DMW girmesinden dolayı dakikalar boyunca izlemeniz gerekiyor. Ama yine dediğim gibi Boss savaşlarında çok faydalı oluyorlar. Ve bu boss savaşları JRPG'lere çok alışık olmayanlar için biraz zorlayıcı olabilir. Çünkü bazen gerçek zamanlı aksiyona sahip olmasına rağmen ciddi kasılma gerektiriyorlar.
![]() |
Rastgele çıkan DMW ekranı bazen rahatsız edici olsa da zorlu savaşlarda tam bir hayat kurtarıcı |
SONUÇ:
Crisis Core Final Fantasy 7 orijinal oyunu oynamış olanlar için kesinlikle oynanması gereken bir oyun. Zaten bunu söylememe gerek yok çünkü Final Fantasy 7'yi oynamış olan neredeyse herkes bu oyunu oynamıştır. FF7'yi oynamamış olanlar ve oynanış anlamında hoşuna gidenler için ise yine de oynanabilir fakat oyuna girmeden önce FF7 evreni hakkında biraz bilgi edinmenizi öneririm. Hem orijinal FF7'yi oynamamış hem de oynanışı çok iç açıcı gelmeyenler için ise 2022 yılında mobil cihazlara gelmesi beklenen Final Fantasy 7: Ever Crisis güzel bir alternatif olabilir.
Yorumlar
Yorum Gönder